‘Nasıl karar veriyoruz?’ bugün hayatımızı temelden etkileyen en önemli sorulardan bir tanesi. Hiç olmadığı kadar fazla seçenekle her an karşı karşıyayız. Farkında olsak da olmasak da sürekli olarak bir karar verme içerisindeyiz, karar vermediğimiz zamanlar da buna dahil.
Karar verirken zihnimiz bize sonsuz tuzaklar kuruyor. Dan Ariely‘nin Predictably Irrational kitabı bu konuda harika bir kaynak. Yıllar boyunca yapılmış çalışmalarla, zihninizin sizi nasıl kandırdığını görebilirsiniz. Kitaba Türkçe olarak ulaşmak isteyenler Optimist yayınlarından Akıldışı Ama Öngörülebilir ismiyle ulaşabilirler. İkisini de yapamayanlar için efsanevi TED konuşması burada;
Zihnimizin bize oynadığı oyunları engelleyebilmemiz ve önüne geçebilmemiz imkansız. Her zaman zihnimiz değişik algılarla bize oyun oynamaya devam ediyor olacak. Fakat burada yapabileceğimiz tek şey, zihnimizin bize oynadığı oyunlardan korunmak için kendimize basit önlemler alabiliriz.
Doğru Karar, geçen yıl bitirdiğim, karar vermeyle ilgili okunması gereken kitaplardan bir tanesi. Kitap içerisinde çok faydalı bulduğum bir bölümü paylaşmak istedim.
Karar verirken, zihnimiz yakın zamanlı duygusal maliyetlerden kaçınmak için, uzun dönemli kazançları kaçırabiliyor. Başlatmaktan çekindiğimiz konuşmalar, sormaktan vaz geçtiğimiz sorular, korktuğumuz ilk adımlar bunların en bariz örnekleri. Kendi konforumuz için risklerden kaçarken, neye dayanarak, nasıl bir düşünme mekanizması geliştirmeliyiz? Şimdi sizlerle aynı İntel’i batmaktan kurtan soru gibi bu durumdan kurtulmanızı sağlayacak basit, hap gibi, 3 soruyla bırakacağım.
Şimdi bir karar öncesine olduğunuzu varsayalım. Kararı vermeden önce içinize sinmeyen bazı şeyler var. Yapıp, yapmama konusunda emin değilsiniz. Üzülmekten, hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorsunuz, farkında olmasanız bile. Tam kararınızdan vaz geçmeden önce kendinize sormanız gereken üç soru var. Bu düşündüğüm şeyi yaptıktan 10 dakika sonra kendimi nasıl hissedeceğim? 10 ay sonra kendimi nasıl hissedeceğim? 10 yıl sonra kendimi nasıl hissedeceğim?
Bu sorulardan ne anlamalıyız ve neden önemli? Sadece 10 dakika sonra üzüleceğiniz için, 10 yıl sonra gülüp geçeceğiniz bir kararı vermekten kaçıyor olabilirsiniz. Genelde de kaçarsınız. Bu soruları kendinize sorduğunuzda, zaman, zihninizin bakışını genişletir. Olayları daha geniş zaman diliminde bakarken, zihninizin takıldığı noktalardan da kurtulmuş olursunuz.
Doğru kararlar bazen size üzüp, canınızı yakabilir, bazen kaybettirebilir ama genelde sizi ileriye götürür. Bugün sizi ileriye götürecek bir karar verin. Ve yarın bir tane daha verin.