Değer Üretme Yolculuğu ve “me too” Kısırlığı

Yazabilmek, büyümek isteyen bir insanın en temel yeteneği olduğunu düşünüyorum. Okuyoruz, izliyoruz, dinliyoruz, konuşuyoruz. Hepsinden bir birikim elde ediyoruz. Fakat yazmak, kendi içimizde olmasına rağmen, “birikim” yarattığı için, sağladığı değer çok daha yüksek. Bu konuda söylenebilecek en önemli şeyleri İsmail Arı “Her Zaman Özenle Yazmalı İnsan” diyerek zaten söylemiş.Yazmanın bana olan en büyük faydasını bazı yazılarımı tekrar tekrar okuma ihtiyacı hissettiğimde daha net görüyorum. Şu ana kadar en çok ihtiyacını hissettiğim, her seferinde tekrar tekrar okuduğum yazım Farkındalık, Çekirdek İdeoloji ve Sonuçları.

“Değer” olgusu hakkındaki fikirlerimiz hem bugünümüzü hem de geleceğimizi şekillendiriyor. Hayattan aldığımız lezzet de, işimizde kazandığımız performans da bence “değerler” hakkındaki varsayımlarımız ve bu konudaki tutumumuzla ilgili. Hayat kalitemizi artıran, daha iyi yaşamamızı sağlayan bilişsel varlığın değer konusunda takıntılı insanlar tarafından yaratıldığını düşünüyorum.

Değer üretme sürecinin zihniyet olarak katili “me too” yaklaşımı. Ya da taklit etmeninde ötesinde, eline geçen hemen bütün fikirleri ve argümanları kısırlaştırıp, “buradan bize birşeyler çıkar mı” motivasyonuyla paketleme heyecanıyla yanıp, tutuşan “bunu biz de yapıyoruz biz de” kitlelerinin temel fikirleri.

“me too” yaklaşımı birçok açıdan incelenip, eleştirilebilir. Uzun vadeli bir strateji olmaması, ne pazarı ne tüketicisi için gelecek sun(a)maması gibi gibi liste uzayıp gidebilir. Fakat bence en çok eleştirmemiz gereken konu fikirlerin ayağa indirilmesinin, bütün olarak ülkemizde yarattığı zarar olmalı. Hemen her kavramın içi boşaltıldığında, elimizde birkaç “blog postu” ile “tweet” in ötesine geçebilecek birşey bulunmuyor.

Şerafettin, İTÜ aracılığıyla tanıştığım, değer üzerine odaklanan bulunması zor kişilerden bir tanesi. Uzun yıllardır e-learning konusunda azimli çalışmalarını hem “öğrenme” ve “eğitim” üzerine yaratmış olduğu değerden dolayı hem de eğitim konusuna yaklaşımında prensiplerinden dolayı beğenerek izliyorum. Dijital eğitim konusunda yarattığı yeni platformu Contlearn Akademi değer odaklı yaklaşımın bir sonucu. Özellikle iş dünyasıyla ilgili “eğitici içeriği” hem fiziksel hem de içeriği yorumlama ve sunma şekli ile anlamsal olarak önemli bir kitle için ulaşılabilir kılıyor. Contlearn bugün hayatının çok başında, fakat yakın gelecekte değer odaklı olmanın sonucu olarak hak ettiği yere ulaştığında, me too’cu arkadaşlar iş dünyasının yeni trendi hakkında konuşmaya devam ediyor olacaklar.