Kategori: Yazılar

Yeni yıl öncesi yapılanları değerlendirmek ve neler yapılacağını çıkarmak için güzel bir fırsat. Bu konuda kendimce gelenekselleştirdiğim bir sistemim var. Yeni yıl öncesi genel bir yıl değerlendirmesi yapıp, sonrasında gelecek yıla yönelik vizyonumu ve düşüncelerimi defterimde toparlıyorum. Böylece birkaç yıl öncesine gidip, yıl yıl neler düşünüp, ne tarafa doğru gittiğimi de görme şansım oluyor. 2016 öncesi benzer bir hazırlık yaparken bazı şeyleri blogumda paylaşmam gerektiğine karar verdim.

Okumaya devam et Farkındalık Başarı Yolunda İlk Adım

Yazı yazmayı en çok sevdiğim blogum sanırım burası. Fakat baktığım zaman, özellikle son zamanlarda, en seyrek yazdığım yerde burası. Bunun sebebini düşündüğümde aslında burayı güzel yapan şeyin bu durum kendisi olduğunu fark ettim. Burada bir yazının var olabilmesi için önemli bir nedene ihtiyacı var. Eğer bu neden fikir anlamında oluşmazsa, burayı güncelleyemiyorum.

Okumaya devam et İlk Kitabım Growth Hacking’e Başlangıç Yayında!

Yazabilmek, büyümek isteyen bir insanın en temel yeteneği olduğunu düşünüyorum. Okuyoruz, izliyoruz, dinliyoruz, konuşuyoruz. Hepsinden bir birikim elde ediyoruz. Fakat yazmak, kendi içimizde olmasına rağmen, “birikim” yarattığı için, sağladığı değer çok daha yüksek. Bu konuda söylenebilecek en önemli şeyleri İsmail Arı “Her Zaman Özenle Yazmalı İnsan” diyerek zaten söylemiş. Okumaya devam et Değer Üretme Yolculuğu ve “me too” Kısırlığı

‘Nasıl karar veriyoruz?’ bugün hayatımızı temelden etkileyen en önemli sorulardan bir tanesi. Hiç olmadığı kadar fazla seçenekle her an karşı karşıyayız. Farkında olsak da olmasak da sürekli olarak bir karar verme içerisindeyiz, karar vermediğimiz zamanlar da buna dahil.

Okumaya devam et Karar Verirken Sormamız Gereken 3 Soru

‘Değer üretmek‘ dünyamızdaki en ilginç kavramlardan bir tanesi. Üzerine düşünmemiz gereken sonsuz konu var. Neleri değerli buluyoruz, nasıl değerli buluyoruz, neden değerli buluyoruz, değer neden ve nasıl değişiyor gibi gibi liste uzayıp gidiyor. Şimdi bu soruların karışımıyla biraz değer üretmek üzerine düşünelim.

Okumaya devam et Ürettiğimiz Değeri Nasıl Yakalayacağız?

Günlük hayatta konuşurken, yazarken kullandığımız kelimelerin düşüncelerimiz ve hayatımız üzerinde ne kadar etkili olduğunu hiç düşündünüz mü? Düşünce, dille birlikte gerçekleşiyor ve kullandığımız kelimeler ne düşündüğümüz ve nasıl düşündüğümüz üzerinde derinden etkili. Yeni bir dil öğrenirken, en çok derdini çektiğimiz şey kelimeleri öğrenmektir. İfade etmek istediğimiz şeye karşılık gelecek kelimeyi net olarak bilemediğimiz için çaresiz kalırız.

Bireysellikten uzaklaşıp, konuya büyük resimde baktığımızda dil aslında bütün bir toplumu anlamak için kilit kavramlardan biri. Moğolcada kar yağış şeklini nitelendirmede kullanılabilecek yirmiden fazla sıfat var. Türkçede kar yağışını tasvir eden kaç sıfat sayabiliriz? En fazla dört yada beş. Türkçe olarak ‘iş’ diyip geçiyoruz fakat İngilizceden iş olarak çevirebileceğimiz ‘business’, ‘work’ , ‘job’ gibi – anlam olarak da – farklı karşılığı var. ( Serdar Kuzuloğlu‘nun Kelimelerin Gücü Adına başlıklı yazısı bu konuda mutlaka okunması gereken bir yazı.)

Okumaya devam et Hannibal’dan Kazanmak ve Başarmak Üzerine Ne Öğrenebiliriz?

Değer yaratmak için yapmamız gerekenler şeyler zamanla hızla değişiyor. Bundan 100 yıl önce insanlar için bir değer yaratmak istediğinizde temel bir yeteneğiniz/ustalığınızın olması – buna zanaat diyebiliriz – yeterli olabilirdi. Yeteneğinizi yıllar içerisinde geliştirip, ustalığınızı konuşturarak önemli değerler yaratabilirdiniz. Tecrübeleriniz ve yaptıklarınız rekabette size önemli bir avantaj sağlar, emin adımlarla yolunuza devam edebilirdiniz. Bugün dünyanın geldiği noktada benzer şekilde değer yaratmanız, yarattığınız değeri sürdürebilmeniz ve var olabilmeniz imkansız. Bilgi işcileri olarak bizlerin değer yaratabilmesi için çok daha farklı şeyler yapmamız gerekiyor.

Okumaya devam et Küçük Bir Macera: AtomicEnglish

Maslow, hepimizin duyduğu ihtiyaçlar piramiti ile meşhur. Geçenlerde okuduğum bir kitapta Maslow’dan, piramidin en üstü olan ‘kendini gerçekleştirmeyi’ başarmış kişilerin ortak özellikleri ile ilgili bir bölüm buldum. Maddelere hemen geçmeden önce ’kendini gerçekleştirmeyi’ başarmış kişiler arasında Abraham Lincoln, Thomas Jefferson, Jane Addams, William James, Albert Schweitzer, Benedict Spinoza, Albert Einstein, Eleanor Roosevelt gibi isimler bulunuyor. Maslow’a göre bu isimlerin ortak özellikleri şu şekilde;

Okumaya devam et Kendini Gerçekleştiren İnsanların Ortak Özellikleri

Brad Feld bugün mutlaka takip edilmesi gereken yatırımcılardan bir tanesi. Twitter’dan ve blogundan oldukça değerli paylaşımları var. 1987 yılından beri erken aşama girişimcisi ve yatırımcısı. (Bu bazılarımızın bütün hayatlarından daha uzun bir süre.) Yazdıkları ve paylaşımlarını bu açıdan normal bir yazı yada paylaşım gibi değil, biraz daha dikkatli ve derinlemesine yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bugün, Dan Schawbel ile bir girişimi büyütürken (scaling) girişimcilerin kaçınılması gereken hatalar konusundaki röportajını okudum. (Önemli bir nokta: Scaling’in Türkçe karşılığı olarak büyüme diyorum fakat burada katlama olarak düşünebilirsiniz. 50 birimlik birşeyi 51 birim yaptığınızda büyütmüş olursunuz fakat scale ettirmiş olmazsanız. 50 birimlik birşeyi 500 birim yaptığınızda scale etmiş oluyorsunuz. Mevcut kavram kargaşası içerisinde, bu konuda kendi payını alıyor. Bunun için ayrı ve detaylı bir yazı daha sonra gelecek.) Girişimciler için heryerde birçok tavsiye var. Fakat gerek Brad Feld, gerekse ‘scale’ edilebilir girişimlerin başlangıçtaki hatalarına yönelik olduğu için bu röportajtan dikkatimi çeken noktaları Türkçe’ye çevirerek paylaşmak istedim. Girişimcilikle ilgililer yazının aslını mutlaka okumalılar. Okumaya devam et Brad Feld’den Girişimcilere Uyarılar